Moda tasarımcısı Hüseyin Çağlayan, Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’nde (SSM) devam eden “Souffleur” sergisi kapsamında düzenlenen söyleşiye katıldı.
Moderatörlüğünü Gazeteci Evrim Altuğ’un yaptığı etkinlik, SSM Konferans Salonu’nda gerçekleşti.
Sanat pratiğine dair kendine özgü yaklaşımlarını, prosedürlerini ve konseptlerini anlatan Çağlayan, stantta yeni medya aracılığıyla bedene ve çağdaş antropolojiye odaklandığını belirterek, “Sanatçı üretirken öğrenir. Çoğu zaman tepkilerle şekillenir. sanatseverlerin veya ziyaretçilerin. Burada sanat eseri aslında bir esin kaynağı. Benim için bitmeyen bir diyalog.” dedim.
Başarılı modacı, doğadaki düzenlemenin çalışmalarına etkisinden de söz ederek, “Aslında doğayı anlamaya çalışıyorum. Kaosta bir düzen olduğunu görüyorum ve kendi çapımda o düzeni yakalamaya çalışıyorum. Benim için hem araştırma hem de görüş oluşturma süreci.” konuştu.
Çalışmalarında ilgisiz dünyaları bir araya getirmeye çabaladığını vurgulayan Çağlayan, şöyle devam etti:
“Multidisipliner bir sanatçıyım ama her şeyin birbirine bağlı olduğunu düşünüyorum. Salgın döneminden tasarım dünyası da etkilendi. O dönemde anladığım, ilişkilerin önemiydi. popüler kültürde sıkça karşılaşılan ve eleştirilen ‘dijital soyutlama’ ve her geçen gün artan ‘sahte kutlama’ kavramları irdeleniyor.”
Çağlayan, enstalasyonlarda yer alan her bir nesnenin bahsi geçen konulardaki boşlukları doldurarak “geliştirici” bir misyon gördüğüne dikkat çekti.
